İsrail ordusu, Gazze’nin güneyindeki Refah’a saldırıya başladı.
Ordu, 100 bine yakın Filistinli’ye saldırı öncesi Han Yunus ve El Mevasi bölgelerine gitmeleri çağrısı da yaptı.
Bazı Filistinli ailelerin Refah’ın doğusundan ayrıldığı görüntüler medyaya yansıdı.
Birleşmiş Milletler (BM) Refah’ta bir insani felaket yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.
Evlerinden edilmiş 1,4 milyona yakın Filistinlinin yaşadığı tahmin edilen şehir, Gazze’de yedi aydır süregelen savaştan kaçan sivillerin son sığınaklarından biriydi.
Peki Refah nasıl bir bölge ve tarihi hakkında ne biliniyor? BBC Arapça Servisi derledi.
Neden önemli?
Refah, Gazze Şeridi’ni güneyde, Mısır’daki Sina Yarımadası’ndan ayıran sınırda bulunuyor.
Gazze Şeridi’nin Mısır sınırındaki en büyük şehri.
55 kilometre karelik bölge, güneybatısındaki Kudüs’ten 107 km uzaklıkta.
Gazze ile Mısır arasındaki tek sınır geçişi olduğu için on yıllardır bölgeye insani yardım buradan sağlanıyor. Yaralıların tedavisi için güvenli bölgelere taşınması açısından da kritik.
Bu nedenle uluslararası medyada sık sık Refah ismini duyuyoruz.
Geçtiğimiz on yıllar içinde Gazze-Mısır sınırında gayri resmi şekilde uzatılan onlarca tünel, Mısır tarafından yıkılmıştı.
Çoğunluğu Mısır’dan Gazze’ye mal akışı için gizlice kazıldığı düşünülen bu tünellere ne olduğu bilinmiyor.
Dolayısıyla Refah, Gazze Şeridi için ekonomik ve ticari açıdan kritik öneme sahip
Savaş başlamadan önce Refah üzerinden Gazze’ye her gün yüzlerce tır buradan giriyordu.
Şehrin tarihi
Tarihi antik şehirler arasında sayılan Refah, bundan 5 bin yıl önce kuruldu ve Antik Mısır, Asurlular, Antik Yunanlar ve Romalılar tarafından fethedildi.
Firavunlar ‘Rubihui’, Asurlular ‘Rafihu’, Romalılar ve Antik Yunanlılar ise ‘Rafia’ ismini kullandılar . Daha sonra Araplar buraya Refah ismini verdi.
1917’de Filistin ve Refah, İngiliz hâkimiyeti altındaydı. 1948’de Mısır ordusu şehre girdi ve hâkimiyet Mısır’a geçti.
1956’da şehrin kontrolü İsrail’e geçse de, 1957’de Mısır kontrolü yeniden ele geçirdi. 1967’de İsrail burayı yeniden işgal etti.
Mısır ve Hayfa arasında bu bölgeden geçen bir demiryolu hattı kurulmasıyla önemi arttı. Bu hat daha sonra 1967’de yok edildi.
Mısır’ın Sina Yarımadası’nı geri aldığı ve İsrail’le 1978’de imzalanan Camp David Sözleşmesi ile Refah, dikenli teller ile ikiye bölündü.
Refah’ta yaşayanların çoğunun kökenleri Han Yunus, Necef Çölü ve Sina Çölü’ne dayanıyor.
Felaket Günü olarak da bilinen 1948’deki Nakba sonrası çevre köylerden Refah’a gelen göçmenler buraya yerleşti.
Nüfusu 5 kat arttı
BM’ye göre Refah, Gazze nüfusunun yarıya yakınına, yani evlerinden edilmiş 1,3 milyon Filistinliye ev sahipliği yapıyor.
Bu ailelerden bazıları İsrail’in saldırılarından kaçmak için neredeyse 6 kez ev değiştirdi.
Hamas’ın 7 Ekim saldırısı sonrası tahliye emirlerinin verilmesi ile buraya kaçan sivillerle beraber, bölgenin nüfusu 5 kat arttı.
Bölge halkı, okullarda, sokaklarda, nefes dahi alınamayacak kadar kalabalık sığınaklarda acımasız koşullarda yaşıyorlar. Bazıları Mısır ve İsrail sınırları ile çevrilen küçük arazilerde yaşamını sürdürüyor.
Doktorlar ve yardım kuruluşları temel ihtiyaçları sağlama ve hastalıkların yayılmasını önlemede zorluklar yaşıyor. Ancak bu insanların güvenli bölgelere getirilmesi, İsrail güçleri kuzeyde olduğu için mümkün görülmüyor. Yardımların bölgeye sokulması için gereken izinler alınamıyor.
Sivillerin çoğu buralarda ağaç kütükleri ya da metal çubuklardan çadırlar yapıp, üstünü kumaş ya da plastik örtülerle örtüyor.
Önemli bir bölümü doğudaki İsrail sınırından saldırı tehdidine karşılık şehrin batısında denize yakın kısımlarda kalmayı tercih ediyor.
BBC’nin yayınladığı uydu görüntülerinde Aralık başından bu yana Refah’ta Mısır sınırı yakınlarında binlerce çadırın kurulduğu, sayılarının savaşın başından beri arttığı görülüyor.
Refah’ta yaklaşık 3,5 kilometre karelik bir bölgenin çadırlarla kaplandığı tahmin ediliyor.
Güncel uydu görüntüleri, Refah’ın kuzeybatısındaki neredeyse tüm boş arazilerin savaştan kaçanlar için sığınaklara dönüştürüldüğünü gösteriyor.
Kısacası eskiden Refah’ta bir mülteci kampı varken, artık şehrin kendisi dev bir mülteci kampına dönüşmüş durumda.
Şimdi Refah için akıllara gelen ilk soru şu:
Bu insanlar bu defa nereye kaçacaklar ve savaşın ucu nereye kadar uzanacak?