Her halkın, her milletin çok eski çağlardan beri kendine özgü mutfak gelenekleri vardır. Üstelik diğer ülkeler ve milletlerden olanlar için komik, ilginç ve hatta şok edici görünebilirler. Bazı ülkelerde çok fazla biber, bazılarında sebze ve meyveler, bazılarında ise et veya balık tüketiliyor.
Her milletin kendine özgü geleneksel yemekleri ve beslenme alışkanlıkları var. Bu mutfaklar diğer kültürler için ilginç, lezzetli ve hatta şaşırtıcı olabiliyor. Kimileri bol biberli yemekler severken, kimileri sebze ve meyvelere, kimileri de ete veya balığa ağırlık veriyor.
Asırlık Gelenekler
Her kültürün kendine özgü ve lezzetli yemekleri vardır. Aynı zamanda, ürün yelpazesine veya hazırlanma yöntemine bağlı olarak tüm mutfak geleneklerinin sağlıklı olduğu söylenemez. Birçok ulusal mutfak, fırınlama, yağlı veya kızartılmış yiyecekler, yoğun, yüksek kalorili ve doyurucu yiyeceklere odaklanır . Ve benzer mutfak gelenekleri yüzyıllar boyunca gelişmiştir.
Bunun tamamen mantıklı bir açıklaması var. Başlangıçta, yüzyıllar önce çok daha az ürün vardı. Fakir olmayan insanlar en lezzetli, doyurucu ve çeşitli yiyecekleri alabiliyordu, ancak mütevazı yaşayan ve çok çalışanlar doyurucu, yüksek kalorili yemekler yemek ve belirli bir bölgede ve belirli bir zamanda mevcut olan yiyecek seçeneklerinden yemek hazırlamak zorundaydı.
Seçim Bolluluğu
Günümüzde, beslenmemizin temeli olarak kullanabileceğimiz çok çeşitli ürünler ve mutfak seçenekleri mevcut. Fakat ideal olanı seçmek zor olabilir. Geleneksel olarak en sağlıklı kabul edilen mutfakların bile bazı eksiklikleri var. Örneğin Japon mutfağı, sağlıklı beslenmeye önem verenler tarafından küçük porsiyonları, bol balığı ve sebzeleri ile tercih ediliyor. Fakat birçok Japon yemeğinin temelini oluşturan beyaz işlenmiş pirinç, klasik bir “hızlı karbonhidrat” kaynağıdır. Ayrıca soya sosunun düzenli tüketimi de yüksek tuz içeriği nedeniyle pek sağlıklı değildir.
Akdeniz: Özel Bir Seçenek
Dünya mutfakları arasında, İtalya, İspanya, Yunanistan ve bu bölgedeki diğer ülkelerin mutfak geleneklerini kapsayan Akdeniz mutfağı öne çıkıyor. Akdeniz diyeti, bol miktarda sebze ve meyve, çeşitli proteinler (et, balık, deniz ürünleri), yavaş sindirilen karbonhidratlar, kuruyemişler ve zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar içeriyor. Bu diyetin diğer faydaları neler?
Geleneksel Akdeniz mutfağında bulgur ve kuskus gibi sağlıklı tahıllar da yer alıyor. Yumuşak buğdaydan yapılan makarnalardan farklı olarak, bu tür makarnalar daha uzun süre tokluk hissi verir ve kan şekerinde ani dalgalanmalara neden olmaz. Klasik Akdeniz mutfağında, makarnaların zengin kremalı soslarla servis edilmesi yaygın bir uygulama değildir. Aksine, İtalyanlar taze veya konserve domates, baharatlar ve otlar içeren domates sosunu tercih ediyor.
Taze salatalar, ızgara sebzeler ve haşlanmış sebzeler de Akdeniz mutfağında önemli bir yere sahip. Bu tür yemekler, diyeti vitamin ve minerallerle zenginleştirir ve ayrıca sağlıklı sindirimin önemli bir unsuru olan yeterli miktarda lif sağlar.
Tekli doymamış yağlar açısından zengin olan zeytinyağı, Akdeniz mutfağının olmazsa olmazıdır. Zeytinyağı, kardiyovasküler hastalıkların önlenmesine yardımcı olur ve kandaki “kötü” kolesterol seviyesini düşürür. Ayrıca zeytinyağı, vücutta kronik hastalıkların ve inflamatuar süreçlerin gelişme riskini azaltan antioksidan maddeler olan K ve E vitaminleri de içerir.
Uyarlanabilirlik
Akdeniz diyetinin bariz bir avantajı, diyeti öncelikle karbonhidrat bileşeni olmak üzere kendinize göre uyarlama yeteneğidir. Örneğin makarna ve diğer yüksek karbonhidratlı yemekler öğle yemeğine kaydırılabilir, akşam ise protein ve sebzeleri tercih edebilirsiniz.
Akdeniz mutfağının da diğerleri gibi beslenme konusunda bilinçli bir yaklaşım gerektirdiğini anlamak önemlidir . Diyetin bileşimi ne kadar faydalı olursa olsun temel beslenme kurallarına uyulmadan ondan faydalanmak mümkün olmayacaktır. Porsiyon boyutlarını kontrol etmek, aşırı yemekten kaçınmak ve günlük bireysel kalori alımınıza bağlı kalmak önemlidir.