‘MAHALLİ İDARELER SEÇİMLERİ BİZİM İÇİN AYRI BİR ÖNEME SAHİP’
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yalova’nın Altınova ilçesi Sefine Tersanesi’nde düzenlenen 3 gemi ve 1 SİDA teslim töreninin ardından, Yalova 90. Yıl Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Yalova İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. AK Parti’nin belediyelerde elde ettiği başarıyla iktidara yürüyen bir parti olduğunu belirten Erdoğan, 31 Mart seçimlerini işaret ederek, “Bunun için mahalli idareler seçimleri bizim için ayrı bir öneme sahiptir. Ülkemizin çehresini, modernleşme, gelişme, kalkınma istikametinde değiştirmede, hükümetle belediyelerin birlikte çalışması çarpan etkisi yapmaktadır. İşte bu hakikatin bir gereği olarak 31 Mart’ta, muhalefet partilerine mensup başkanlar elinde adeta ızdırap çeken şehirlerimizi gerçek belediyecilikle tanıştırmayı biz hedefliyoruz. Bunu diğerlerinin yapması mümkün değil. Cumhur İttifakı olarak, AK Parti ve MHP’de bulunan belediyelerimizde de çok daha yüksek oy oranlarıyla hizmetlerimizi sürdürmek istiyoruz. Hep söyledik, burada altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum. Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Bizim ittifakımız tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet şiarı altında birleşenlerin ittifakı” dedi.
‘CHP, DEM’İN ELİNDE OYUNCAK OLDU’
CHP’yi eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu:
“CHP gibi istismar siyaseti yapanların sonu DEM gibi bölücü emeller peşinde koşan partilerin elinde oyuncak olmaktır. Bu zihniyet 18 yıl hapse mahkum olmuş bir teröristi Meclise taşımak için, hukukun altından tünel kazmakla kalmıyor şimdi işi daha da ileri götürüp, mahalli seçim iş birliği kisvesi altında, cezaevlerindeki terör örgütü mensuplarını salmanın hesabını yapıyorlar. 3-5 oy daha fazla alacağız, 2-3 belediyede oylarımızı artıracağız diye hoyratça, çiğnenmedik hiçbir ilke, işportaya çıkarılmadık hiçbir değer bırakmadılar. Gazi Mustafa Kemal’in partisini götürdüler siyasi kariyerleri uğruna bölücü örgütün DEM’ine rehin verdiler. ‘Gel bakalım Muharrem’ dediler, FETÖ taktikleriyle tasfiye ettiler. Bay Kemal’i günah keçisi ilan edip yalnızlığa iterek, CHP’nin başına Özgür Efendi’yi getirenlerin ilk işi bu partiyle, bölücü örgütün güdümündeki partiyi demlemek oldu. Dikkat ederseniz yedikleri, içtikleri ayrı gitmiyor. Ülkenin ve milletin aleyhine her işte CHP ve DEM birlikte hareket ediyor. Aynı şekilde ülkenin ve milletin lehine ne iş varsa hepsine de yine CHP ve DEM birlikte takoz koyuyor. Teröre karşı en etkili silahımız olan SİHA’lardan rahatsız olanlar bunlar. Bölücü emellere set çeken sınır ötesi harekatlarımızdan rahatsız olanlar bunlar. Türkiye’nin nüfus alanının genişlemesinden rahatsız olanlar bunlar. Tam 30 yıllık işgalin ardından Karabağ’ın özgürlüğüne kavuşmasından rahatsız olanlar bunlar. Filistin’de hakkı ve adaleti savunmamızdan rahatsız olanlar bunlar. İsrail- Filistin arasında ne yazık ki değerli kardeşlerim İsrail’in yanında yer alanlar bunlar. Ülkemizin mazlum ve mağdurlara el uzatmasından rahatsız olanlar yine bunlar. Hırsızlıkları, yolsuzlukları, belediyelerde kurdukları soygun düzenleri ortaya çıkınca gazetecilere saldıran, kadınlarımıza dil uzatan, hakaret eden, küfreden edepsizler yine bunlar. Siyasette seviyeyi daha ne kadar düşürebilirler, kendilerini daha ne kadar rezil edebilirler, daha ne kadar küstahlaşabilirler dedikçe, her gün yeni bir skandalla çukurlaşanlar, yine bunlar.”
’31 MART’TA SON OYUNUNUZU OYNUYORSUNUZ’
Erdoğan, eleştirilerini İstanbul Büyükçekmece’de yaşanan olaylar üzerinden sürdürerek, “14 Mayıs seçimlerinde sırf kendilerine oy vermediler diye depremzedelerimize en aşağılık hakaretleri savurmuşlardı bugün de aynı kepazeliği, yaşını başına almış kadınlara ve görevini iyi yapmaya çalışan gazetecilere karşı sergiliyorlar. Büyükçekmece’de İstanbul’da, başörtülü bir yaşlı teyzeye saldırıyor ve boğazından adeta gırtlaklıyor. Utan, utan, utan. Hani kadına şiddet yoktu. Anan yaşındaki bir kadına bu şekilde saldırmanın izahı olmaz. Ey CHP, sizin gidecek yeriniz yok. ve 31 Mart’ta son oyununuzu oynuyorsunuz. Parti içi kavgalardan fırsat buldukça, daha büyük kavgayı millete karşı veriyorlar. Esasen safların bu şekilde netleşmesi, memleketin hayrınadır. Yıllarca Gazi Mustafa Kemal ve Cumhuriyet istismarı yaparak, milleti kandıran piyasa Atatürkçülerinin gerçek yüzleri, bu kirli iş birliğiyle, inkarı mümkün olmayacak şekilde ortaya çıkmıştır. Eskiler, bila gayret la devlet derler. Yani gayreti olmayanın devleti de gücü de olmaz. Biz ülkemizi kalkındırmanın ve büyütmenin peşindeyiz. Biz milletimizi müreffeh ve huzurlu bir hayata kavuşturmanın derdindeyiz. Biz devletimizin gücünü artırma çabası içindeyiz. CHP’ye ve DEM’e yönelik eleştirilerimizin sebebi de sömürgecilerin ve emperyalistlerin değirmenlerine su taşıyarak, işte bu hedeflerin önünü kesmeye kalkmalarıdır. Yoksa biz ülkenin ve milletin hayrına siyaset izleyen, programı ve projesi olan herkesle görüşmeye, konuşmaya, birlikte hareket etmeye varız. Nitekim Cumhur İttifakı çatısı altında bunu yapıyoruz. Cumhur İttifakı, milletvekili veya belediye başkanlığı paylaşımı pazarlığı için değil, ülkenin bekası, milletin geleceği, devletimizin bütünlüğü için kurulmuş bir ilkeler ittifakıdır. Allah’ın izniyle 31 Mart’tan sonra da bu ittifakla Mecliste ve belediyelerde ülkeye ve millete nice güzel hizmetler kazandırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘OYUNLARI BOZA BOZA BUGÜNLERE GELDİK’
İktidarları boyunca yaşanan hiçbir toplumsal olayın tesadüf olmadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Belediye başkanlığımızın ardından, başbakan ve cumhurbaşkanı olarak ülkenin yönetiminde sorumluluk üstlenince, meselelerin arka planındaki işleyişi daha iyi görme imkanı bulduk. Vesayet dediğimiz güç odakları, Türkiye’nin silkinip ayağa kalkmasını engellemek için her yola başvurdular. Cumhuriyet mitinglerinden Gezi olaylarına, darbe girişimlerinden terör saldırılarına, kaos çıkarma denemelerinden ekonomik tuzaklara kadar uzanan nice oyunları boza boza bugünlere geldik. Hala attığımız her adımda gizli veya açık pek çok tezgahla karşılaşıyoruz. Ülkemizin siyasi istikrarını, sosyal huzurunu, ekonomik işleyişini her alandaki güvenliğini tehdit eden hiçbir hadise, hiçbir gelişme tesadüf değildir. Hepsi de aynı senaryonun ürünüdür. Aynı oyunun bir parçasıdır. Aynı kötü niyetlerin yansımasıdır. Amaç Türkiye’yi hem kazanımlarından etmek hem hedeflerinden uzaklaştırmaktır. Dikkat ederseniz ülkemizin her başarısı bunların kabusu, her sıkıntısı, sevinci haline dönüşüyor. Eskiler, ‘Zahmetsiz rahmet olmaz’ derler. Elbette 2023 hedeflerimize yürürken, Türkiye Yüzyılı için yola çıkarken karşılaştığımız zorlukları, sıkıntıları, engelleri az çok tahmin ediyordum. Ama böylesine pervasız ve saldırgan bir tavrı beklemiyorduk. Buna rağmen Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle hepsinin de üstesinden geldik. Verdiğimiz mücadelenin en önemli dönüm noktaları seçimlerdir. Her seçim, Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesinde yeni bir safhayı temsil ediyor. Geçtiğimiz mayıs ayında son dönemlerin en önemli imtihanını başarıyla verdik. İnşallah 31 Mart’taki sandık imtihanından da alnımızın akıyla çıkacağız. Böylece 2028’e kadar tüm vaktimizi ve enerjimizi, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmeye teksif etme imkanı bulacağız.”
Mehmet İNAN- Hasan BOZBEY- İsmail Hakkı SEYMEN/ YALOVA,